Nihat DELİBAŞI
Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin en önemli girdisi olan pamuk da, emtia fiyatlarındaki artıştan payını alıyor. Pandemi sonrası küresel pazarda yaşanan normalleşme ile talep artınca, İzmir Ticaret Borsası’nda (İTB) Eylül 2021’de kilosu 24 TL ile sezona başlayan, 20 Aralık’ta 38 TL’yi, Mart 2022’de ise 50 TL’yi gören pamukta fiyat, 8 Haziran itibariyle 63 TL’ye yükseldi. İTB korbeyinde oluşan pamuk fiyatı 9 aylık sürede 2,6 katına çıkmış oldu. İTB korbeyinde Ege pamuğundaki fiyat artışının devam edeceği ve fiyatın 70 TL’lere yükselebileceği iddia edildi. Pamuk fiyatlarındaki hareketlilik başta iplik üreticileri olmak üzere piyasada dengeleri sarstı. İplik fabrikalarının kapasite daralttığı, önümüzdeki günlerde izin kullandırma, bakım gibi tedbirleri devreye alarak üretime ara verme seçeneğini değerlendirdiği öğrenildi.
Pamukta arz-talep eğrisi bozuldu
Fiyatta yaşanan yükselişi yorumlayan İTB Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Uçak, pamukta arz talep eğrisinin bozulduğu bir dönem yaşandığını belirterek, “tedbirli olmakta fayda var” uyarısında bulundu. Pandemi öncesi 1 dolar 38 cent olan ABD pamuğunun bugün 3,5 dolara yükseldiğini anlatan Uçak, “Pandemi döneminde ertelenen talep artışı göz ardı edilmemeli. Ancak şu andan itibaren sanayicilerin bu pamuk fiyatıyla iplik üretip, fiyat tutturması mümkün değil. Firmalar kapasite düşürmeyi ve izinleri erkene çekmeyi gündemlerine aldı. Zira, 1 birime ürettiği ipliği kimse 0.80 birime satamaz. Bu durum sürdürülebilir değil” şeklinde konuştu.
Sanayicinin tek maliyetinin pamuk olmadığına dikkat çeken, enerji başta olmak üzere temel girdilerde yaşanan artışların yanı sıra, asgari ücretin güncellenmesinin gündemde olduğunu hatırlatan Uçak, “İthalat bağlantılı pamuklardaki gecikme karşısında talep iç piyasaya yönlenmişti. Bu durum fiyatlar üzerinde baskıyı artırdı. Pamukta ihtiyatlı olunması gereken bir dönem yaşıyoruz” diye konuştu.
Mal satamazsak üretim yapamayız
Uz Pamuk A.Ş. ortağı Müfit Uz ise 6 dolara ürettikleri ipliği, 5,5 dolara satmalarının mümkün olmadığını belirterek, şu bilgileri paylaştı: “Hammaddeyi satıp, fabrikayı kapatsam daha karlıyım” dedi. İplik tesislerinin 24 saat 365 gün bayram seyran dinlemeden çalıştığını vurgulayan Uz, şöyle devam etti; “Ancak mal satamazsanız nereye kadar üretim yapabilirsiniz ki? Özellikle konfeksiyon talebindeki daralmayı görebiliyoruz. Kurlar düşerse, ihracatta daralma ile talepte daha keskin bir düşüş yaşanabilir. Sektörden arkadaşlarımla konuştuğumda kapasite düşürmenin yanı sıra kurban bayramında üretime ara verip çalışanlara izin kullandırma eğilimi var. Yine fabrikaların periyodik bakımlarının öne çekilmesi ve uzaması gündemde. Tedbiri elden bırakmamak lazım.”