Güney ülkesi Hindistan’da son yıllarda meydana gelen ölümleri nedeniyle gözler sığır çiçeği olarak bilinen “sığırların nodüler ekzantemi” hastalığına çevrildi.
Mayıs 2022’de Hindistan’daki inekler, gizemli bir hastalıktan ölmeye başladı.
Salgın, Hindistan’ın tarım sektörünü ciddi şekilde etkileyerek ekonomik kayıplara yol açtı.
100 bin inek ölümü
Son iki yılda yıkıcı salgından meydana gelen inek ölümleri, yaklaşık 100 bin olarak açıklandı.
Hindistan’da bilim insanları, söz konusu hayvanların önemli bir yere sahip olduğu ülkede yaşananları incelemek için kolları sıvadı.
“Bu bir felaket”
Bilim Enstitüsü Biyokimya Bölümü Profesörü Utpal Tatu, “Bu bazı açılardan bir felaket. Ulusal bir acil durum.” dedi.
İnek ölümlerine yol açan hastalık
Yumrulu Deri Hastalığı Virüsü’nün (LSDV) neden olduğu viral bir enfeksiyon olan hastalık, sinekler ve sivrisinekler gibi böceklerden bulaşıyor. Ateşe ve deri nodüllerine neden olurken, inekler için ölümcül olabiliyor.
LSDV ilk olarak 1931’de Zambiya’da bulundu. 1989’a kadar Afrika bölgesiyle sınırlı kaldı. Ardından Güney Asya, Orta Doğu, Rusya ve diğer güneydoğu Avrupa ülkelerine yayılmaya başladı.
2 milyondan fazla inek enfekte oldu
Hindistan’da bu hastalığın iki büyük salgını yaşandı. Bunlardan ilki 2019’da ve daha şiddetlisi 2022’de meydana gelirken, 2 milyondan fazla inek enfekte oldu.
Ülkedeki araştırmacılar, mevcut salgını araştırmak için Gujarat, Maharaştra, Rajasthan ve Karnataka dahil olmak üzere çeşitli eyaletlerdeki enfekte olan ineklerden deri nodülleri, kan ve burun sürüntüleri topladı.
Koronavirüs tekniğini kullandılar
“Phys” adlı internet sitesinde yer alan e göre, 22 örnekten alınan DNA’nın gelişmiş tam genom dizilimi gerçekleştirildi.
Araştırmacılar, en büyük zorluğu “yerleşik LSDV genom dizilimi ve analiz hattının yokluğu” şeklinde açıkladı. Koronavirüs araştırmasındaki teknikleri uyarlamak zorunda kaldılar.
Aşı geliştirme çabası
Konakçı hücrelere bağlanma, bağışıklık tepkisinden kaçınma ve verimli bir şekilde çoğalma için kritik olan viral genlerde çok sayıda genetik varyasyon bulundu. Bunun da muhtemelen virüsün hastalığa neden olma yeteneğini artırdığı belirtiliyor.
Elde edilen verilerin, hedefe yönelik genetik varyasyonları ortaya çıkararak aşı geliştirme açısından “paha biçilmez değerde” olacağına dikkat çekiliyor.