Galatasaray, Spor Toto Süper Lig’in 22’nci haftasında Ümraniyespor engelini 3-2’lik skorla geçti. Sarı-kırmızılılar bu performansıyla birlikte Spor Toto Süper Lig’deki galibiyet serisini devam ettirdi. Galatasaray’ın oyun yapısını ve Okan Buruk’un hamlelerini spor yazarları kaleme aldı. Burcu Kapu’nun yorumları dikkat çekti.
İşte Galatasaray – Ümraniyespor maçının ardından yapılan değerlendirmeler…
GALATASARAY ZORLANSA DA HIRSIYLA KAZANIYOR / OSMAN ŞENHER
Galatasaray’ın da Ümraniyespor’un da oynadığı futbola saygı duymak lazım. İki takım da kazanmak için her şeylerini sahaya koydular. Sarı-kırmızılılar belki tarihinde hiçbir maçta rakip kaleye bu kadar şut çekmedi, kenar ortası yapmadı. Fakat konuk ekibin başarılı hocası Recep Uçar, defansı, orta sahası, forvetiyle Cim Bom’a karşı çok önemli tedbirler almıştı.
Önce Icardi, Sackey ve Epureanu’nun markajından uzun süre kurtulamadı. İlk yarı sadece iki topla buluştu, bunları da gol yapamadı. Geraldo, Galatasaray’ın sol tarafını çok hırpaladı. Kerem de Emre’ye yardım etmeyince resmen bu kanat çöktü ve Ümraniyespor ilk golü attı. Orta sahada Torreira iki değil üç kişilik oynuyor. Oliveira defansına yardım etmiyor. Mertens de dün gününde değildi, o da savunmasına yardımcı olmadı. Torreira ikinci bölgede yalnız kaldı, buna rağmen sahanın en iyisiydi ve elinden geldiği kadar rakip atakları tek başına karşıladı. Nitekim orta sahada yine bir boşluk olduğu pozisyonda maçın en iyilerinden Avounou’nun baskısı sonucu onun pasıyla Oğuz takımının ikinci golünü attı.
Okan hoca ikinci yarıya değişikliklerle başladı. Rashica gününde değildi. O da hiç orta sahaya yardım etmedi. Yerine Yunus oyuna dahil oldu. Emre Taşdemir’in yerine de Dubois sahaya girince en azından Geraldo’nun gol yollarındaki etkisi azaldı.
Bu arada Mertens, Sacha Boey, Icardi’nin çektikleri müthiş şutlarda, dün gece formunda olan Ümraniye kalecisi Orkun hayatının kurtarışlarını yaparak bunların gol olmasına müsaade etmedi.
Galatasaray 90 dakika içinde yenik duruma düşebilir, aksayan futbolcuları da olabilir. Ama bitmez tükenmez enerjisiyle, kazanma hırsıyla, rakibe yaptırdığı hatalarla Süper Lig’de zor maç kaybeder. Bir kere kesin bir şey var; oynayan-oynamayan futbolcular hepsi kenetlenmiş.
Evet başarılı maç çıkaramayan oyuncular var ama onlar çıkıyor yerine alternatifleri giriyor ama hiç kimse ağız burun bükmüyor. Karşılaşmayı seyretmeyenler ‘Galatasaray, Ümraniye’den ucuz kurtulmuş’ diyebilirler, bu çok yanlış bir düşünce olur.
Hiçbir maçta sarı-kırmızılılar bu kadar gol pozisyonuna girmedi. Fakat son vuruşlarda da kimisini kötü vurdular, kimisini kaleci çıkardı, kimisi defanstan döndü… Yani bir türlü gol olmadı. Ama takım asla biz bu maçta puan kaybedeceğiz diye de strese girmedi.
Sonuçta Ümraniyespor bu güzel futboluyla ligin sonuncusu olmayı hak etmiyor. Recep hocaya gerçekten yazık oluyor. Ligin başından beri kaybettiği maçlara bakın, üzülürsünüz.
GALATASARAY KENDİYLE YARIŞIYOR
Ligin zirvesine ve dibine demir atmış iki takımın üç puan için yarıştığı karşılaşmada tabelaya puan yazdıran Galatasaray oldu. Pazar günü Trabzonspor ile oynayacağı maç öncesi herkes Okan Buruk’un rotasyonlu bir kadro ile sahaya çıkmasını beklerken sarı kırmızılılar ideal 11 ve dolu tribünleri ile maça başladı. Henüz maçın başında kalesinde gördüğü gole Galatasaray bir süre tepki veremedi. Özellikle sol tarafta Emre Geraldo kapışmasında kazanan Ümraniyespor olunca beraberlik golü de fayda etmedi ve soyunma odasına mağlup girdi.
Emre kolay çalım yedi, ligin en çok orta yapan takımlarından olduğu bilinen Ümraniye’nin ortalarında hiç bloklayamadı, çok alan verdi. Büyük takım için daha çok tecrübeye ihtiyacı varmış gibi bir tablo çiziyor. Belki de Sivas gibi ligin daha mütevazı bir ekibinde daha çok süre alıp gelişmesinde kendi adına fayda vardır. Galatasaray’ın ilk yarıda sergilediği futbol ne yapacağını bilmeyen, sanki Ümraniyespor’u karşılamaya çalışan bir takım görüntüsündeydi. Ümraniye ise bu sezonun en etkili oyununu oynadı. Kadro kalitesinin çok üzerinde bir mücadele sergiliyorlar. Rakip kaleye yaklaşmakta, atak geliştirmekte zorlanan sarı kırmızılılar ise bu sezon 90 dakikada yapmadığı ortayı ilk yarıda yaptı. Tam 34 orta!
İkinci yarıda İcardi’nin panenka penaltısıyla skora denge geldi. Geçen maç kaçırdığı penaltıdan sonra bu oldukça iddialı bir vuruştu. Şimdi penaltının iki dakika öncesine gidelim ve şu soruya cevap verelim: Mağlup durumdayken penaltı kazanacaksınız panenka dener misiniz? Yok canım deli miyim, riske atmam dediğinizi duyar gibiyim. Ama bu İcardi. Tribünler tedirginken o çok rahat çok profesyonel.
İkinci yarı biraz değişiklikler, biraz rakibin 10 kişi kalması derken, Galatasaray üretmekte zorlandığı oyunu kazandı ve ligdeki galibiyet serisini 11’e çıkardı. Sarı kırmızılılar kazandıkça daha rahat oynuyor, özgüveni artıyor. Devre arasında mağlup durumda olmasına rağmen ısınan oyuncuların şakalaşması, rahat tavırları bunun en büyük göstergesi. Maçı çevirebileceğine inanan bir takım görüntüsü bizlere veriyor.
Pazar günü oynanacak Trabzonspor karşılaşması öncesi bu maçın sarı kırmızılılara gösterdiği birkaç şey var. Sol bek sorunu devam ediyor. Oliveria baskı yediğinde merkezden top dağılımı yok düzeyine geliyor. İcardi ligin çok üzerinde ayrı bir seviye. Kontratağı yerde kafasıyla topa dokunarak durduran Torreira takımın yeni Melo’su. Abdülkerim sadece bir stoper değil kilit açan stoper. Ve neyse ki Muslera var.