Beş gün önce de “Yeniden Hayat” adını verdiği bir lokanta açtı. Altı ay boyunca bu lokantada ücretsiz yemek servisi devam edecek. Akkor’un ailesi Kilis’te yaşıyor. Depremlerin ardından onların iyi olduğunu öğrenip kardeşi Kilis’e yola çıkınca o da rotayı Kahramanmaraş’a çevirmiş. Arkadaşı Osman Söyler, Elbistan’ın çok kötü olduğunu söyleyip onları buraya yönlendirmiş. Akkor, “Birinci depremden sonra Elbistan’dan yardım Kahramanmaraş’a gitmiş. İkinci depremle şehir yerle bir olunca geri gelmek isteyen de yol kapalı olduğu için gelememiş. Arama kurtarma ekiplerinin hakkı ödenmez. Çok özverili çalıştılar. Biz de enkazda çalıştık. Yardımları ulaştırmaya çalıştık. Sonra da çorbamızı kaynatıp dağıtmaya başladık” dedi.
Ürünler köylerden
Beş gün önce de kiraladıkları bu dükkânı derleyip toplayıp lokanta haline getirmişler. Dolup taşıyor “Yeniden Hayat”. Hem depremzedeler hem de çalışanlar masalarda oturup yemek yerken soluk alıyorlar. Çorbasından tatlısına, kahvesinden çikolatasına ellerinden gelen her şeyi sunuyorlar misafirlerine. Çocuklar için oyuncak standı bile var burada. Bizim gittiğimiz gün mantı çıkmıştı. Günde 6 bin 500 civarı kişi uğruyor buraya. Üç gündür de çevre köylerden mal alımına başlamışlar. Akkor, “Ticaretin de başlaması gerekiyor. Depremzedelerden ürünlerini satın alıyoruz. Hayvanı sağıyor, o süt dökülecek, o sütleri alıyoruz. Aslında para karşılığında vermek istemiyorlar ama ‘engel olmayın, alın başka yerde kullanın’ diye ikna ediyoruz” dedi. Her gelenle sohbet ediyor şef. Artık Elbistanlı olmuş. Gitmeyi pek düşündüğü de yok; “Buranın bir düzene girdiğini görene kadar kalacağız. Hayatta nefes almak haricindeki her şey lüksmüş. Onu öğrendim.”